Jandarma Teşkilatı personeline yönelik iş güçlüğü ve iş riski zam puanlarının yükseltilmesiyle, personel başına en az 8.750 TL’lik bir iyileştirme yapılması memnuniyet verici bir gelişmedir.
Bu kararın 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olması ve geriye dönük ödemelerin de yapılacak olması, kamu çalışanlarına verilen kıymetin somut bir göstergesidir. Peki aynı bakanlığa bağlı Emniyet Teşkilatı mensupları, benzer sorumluluklar ve iş yükü altında görev yapmıyorlar mı ?
Emniyet Teşkilatı personelinin maruz kaldığı stres ve sorumlulukta göz ardı edilemeyecek düzeydedir. Görev yapmış oldukları merkez yerleşimlerindeki barınma ve diğer temel yaşam kalemlerindeki artışta gün gibi ortadadır.
Bu bağlamda, “güvenlik tazminatı” adı altında Emniyet Teşkilatı’nın tüm mensuplarını kapsayan adil ve eşit bir mali iyileştirme yapılması artık kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Kurumlar arası kardeşlik söylemi, ancak uygulamada da eşitlik ilkesiyle anlam kazanır. Gelinen noktada Jandarma personeli ile Emniyet teşkilatı mensuplarının rütbeli , rütbesiz ve sivil memur hiç bir denklikte ne yazık ki gelir eşitliği bulunmamaktadır .
Bu fark kapatılmalıdır . Aksi takdirde, teşkilat mensuplarının aidiyet duygusu, motivasyonu ve kurumsal bağlılığı ciddi biçimde zedelenecektir.
Aynı bakanlığa bağlı iş ve görev tanımı aynı olan kurumlarda değerde kazanımda eşit olmalıdır.
Son yıllarda artan hayat pahalılığı , kira, ulaşım, gıda ve enerji gibi en temel gider kalemleri, sabit maaşla geçinmeye çalışan kamu personeli için her ay daha da ağırlaşmaktadır.
Bu şartlar altında, güvenlik tazminatı artık bir lütuf değil, zorunluluktur. Emniyet teşkilatı personelinin tamamının maaşlarında kalıcı ve gerçek bir iyileştirme yapılması zorunluluktur.